Viareggio'dan ayrıldıktan sonra La Spezia'dan geçerek Cinque Terre'ye doğru devam ettik. La Spezia İtalya'nın önemli liman kentlerinden biri. Geçerken La Spezia'da küçük bir mola verdik, aslında bu bizim için oldukça önemli bir mola oldu, çünkü eşime PS3 aldık. Fiyatı Türkiye'ye göre daha uygundu, bir de duty free fırsatını ekleyince oldukça uygun oldu. La Spezia ile ilgili bir sayfa ayırmaya yetecek kadar anımız yok malesef, o nedenle bu liman kentini PS3 ile anıyoruz :)

Cinque Terre, adı üstünde beş farklı köyden oluşan, Unesco'nun koruması altında olan Milli Park'ın içinde yer alan bölgenin adı. Burası bugüne kadar gördüğümüz en orjinal yer ve sanırım uzun süre de listenin başında kalmaya devam edecek.


Kuzeyden güneye doğru sırasıyla, Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso al Mare yer alıyor.


Bir zamanlar, köylere ulaşım sadece deniz yoluyla sağlanıyormuş, günümüzde karayolu ile ulaşım mevcut, ancak trenle ulaşım daha yaygın..


Seyahat öncesindeki araştırmalarımızda, bu köyler arasındaki yolların oldukça dar ve virajlı olduğundan bahseden seyahatseverler, arabayı La Spezia'da bırakıp, trenle bu köylere seyahat etmeyi tavsiye ediyorlardı. Ancak biz 2 gece konaklayacağımız ve ikinci köy olan Manarola'ya arabamız ile gitmeye karar verdik.

La Spezia Manarola arası yaklaşık 20 km biraz virajlı bir yol, ama dar değil, o nedenle diğer seyahatseverlere kulak asmadan arabayla manzaralar eşliğinde yol aldığımıza memnun kaldık açıkcası..


Manarola'ya vardığımızda, köyün aslında trafiğe kapalı olduğu farkettik, köyün girişinde küçük de olsa bir otopark alanı buluyor. Arabanızı buraya bırakıp köyü yürüyerek dolaşarak sahile inmeniz gerekiyor. Ancak eğer köyde konaklayacaksanız, valizlerinizi otele bırakabilmeniz için kısa bir süreliğine arabayla köye girişe izin veriliyor. Biz de böyle yaptık, arabayla daracık yoldan aşağıya doğru inerken daha, buraya gelmekle ne kadar iyi yaptığımızı hissettik :)

Cinque Terre'de genellikle konaklamak için pansiyonlar var. Kapsamlı ve yıldızlı otelleri burada bulmak pek kolay değil, zaten yapılaşmaya izin verilmiyor, mevcut yapıları görünce zaten insan şaşıyor, bu köy buraya nasıl kurulmuş diye.. Sanırım sadece Monterosso al Mare'de daha büyük oteller yer alıyor. Biz Manarola da çok şirin, pembe boyalı ve yeşil panjurlu bir pansiyonda kaldık. Pansiyonumuzun adı Ca de Capun - Rooms Franco. Gecelik oda fiyatı olarak 65 € ödedik. Web sitesini incelerseniz siz de farkedeceksiniz Ca de Capun Apartments, evlerinin bir kısmını ya da tamamını pansiyona dönüştürmüş ve internet üzerinde kiralayan bir grup yerel halktan oluşuyor.

Valizlerimizi pansiyonumuzun önünde indirdik ve odamıza bıraktıktan sonra arabayı otoparka bırakmak için köyün dışına döndük. Daha sonra yürüyerek yokuş aşağı pansiyonumuza vardık. Pansiyonumuzun altında bir de restoran var. Odamız 2. kattaydı bizim olduğumuz katta bir oda daha vardı. En üst katta ise, çok az İngilizce bilen ama sempatik ev sahibi Signor Franco oturuyor. Bize hem odamızın hem de ana kapının anahtarlarını verdi, pansiyondan ayrılacağımız güne kadar da bir daha görmedik onu.


Akşam yemeğinden önce, sahile doğru bir yürüyüş yaptık. Manarola'dan Corniglia'ya doğru devam eden patikadan biraz ilerledik, güneş batarken ve Manarola'nın ışıkları birer birer yanarken keyifli ve mutluyduk..



Seyahatimizde tüm otel rezervasyonlarımız arasında en konforsuz olmasını beklediğimiz yer burasıydı ama, hiç de tahmin ettiğimiz gibi olmadı, odamız ve banyomuz geniş ve oldukça temizdi, üstelik çok şirin minik bir balkonumuz bile vardı..  

Cinque Terre'de iki gece konakladığımız köyümüz Manarola'yı bir cümle ile özetlemek gerekirse "birbiri üzerine inşa edilmiş gibi görünen rengarek evler, küçük bir koy, koyda balıkçı tekneleri, sahile inen dar sokakta sanki arabalar gibi park etmiş tekneler..." işte tüm bunların birarada olduğu yer Manarola..

Akşam yemeğini Manarola'da Bar Ristorante Aristide'de yedik. Bu akşamki menümüzde; minestrone (sebze çorbası) (7 €), trenette al pesto con patate (bir çeşit yerel yassı spagettiye benzeyen makarna çeşidi, pesto sos ve patatesli) (6 €), penne al mare (deniz ürünlü penne makarna) (8 €), acqua (su) (2,5 €), vino di casa (ev şarabı) (6 €), tatlı olarak ise panna cotta'yı (4 €) denedik. Kişi başı 2 € kuver ücretinin hesaba ilave edildiğini de belirtmeliyim.  


Manarola meydanında yerel halk bir eğlence düzenlemişti o gece, danseden insanlar eşliğinde, keyifli ve lezzetli bir akşam yemeği oldu bizim için :)