www.homemadetravels.com

Prag’a veda edeceğimiz bugün yaklaşık yarım günlük bir vaktimiz vardı. Uçağımız saat 18:25 deydi ve saat 15:30 civarında şehirden ayrılmayı hedeflemiştik. Oteldeki kahvaltımızın ardından, valizimizi hazırlayıp resepsiyona bıraktık.

Son günümüzde programımızı Yeni Şehir (New Town ya da Nove Mesto) olarak bilinen bölgeye ayırmıştık. Otelden çıktıktan sonra kısa bir yürüyüşle, Vlatava nehrinin kıyısında, Prag’ın tarihi binalarının yanında dikkat çekici ve modern bir bina yer alıyor. “Dancing House - Dans Eden Bina” olarak isimlendirilen bu yapının inşaatı 1990’ların ortasında tamamlanmış. Tasarımı Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından yapılan bu bina adı üzerinde, dans eden bir çifte benziyor. Binanın cam giydirme olan kısmının dansçı Ginger Rogers’a, betonarme olan kısmının ise dansçı Fred Astaire’ye benzetildiğinden, bina halk arasında Ginger & Fred binası olarak da biliniyor.


Karel Meydanı’ndan sonra yürüyerek Vaclav (Wenceslas) Meydanı’na vardık. Ortaçağ’da at pazarı olan bu dikdörtgen meydanda günümüzde, genellikler oteller ve restoranlar yer alıyor. Vaclav meydanındaki önemli yapılar arasında, Evpora Oteli ve Ulusal Müze sayılabilir. 1980 yılında tamamlanan Ulusal Müze, meydanın bir ucunda yer aldığı için tüm meydana hakim bir konumda. Meydanda, Bohemya’nın koruyucu azizi olarak kabul edilen, Aziz Vaclav’ın bronz atlı heykeli yer almaktadır. Ayrıca, Jan Palach’ın 1969’da Sovyet işgalini protesto etmek için, kendini yaktığı yerde de “kominizm kurbanları anıtı” yer almaktadır.

Dans Eden Bina’dan sonra, Karel Meydanı (Karlovo Namesti)’na doğru yürüdük.  Bu meydanın ortasında huzurlu bir park yer alıyordu. Etrafındaki binaların çoğunun üniversiteye ait olduğunu okuduk rehber kitabımızdan.

Vaclav Meydanından sonra, öğle yemeği için Eski Şehir Meydanı’na gittik ve yemeğimizi “U Prince Hotel”in terasında yedik. Nisan ayının 18’inde olmamıza rağmen inanılmaz güzel bir hava vardı. Bu güzel havada, Prag Astronomik Kulesi, eski şehir meydanı, Tyn Kilisesi ve Prag’ın turuncu çatılarına karşı keyifli bir yemek yedik. Menümüzde, “duck liver with homemade pappardelle (ördek ciğerli ev yapımı makarna)” 199 CZK – 8,3 €, “beef steak wrapped in bacon served with bearnaise souce and fresh vegetables (Bearnez soslu sığır eti ve sebze sote)” 459 CZK - 19 € ve bira 89 CZK – 3,7 €.

www.homemadetravels.com

www.homemadetravels.com

www.homemadetravels.com

“beef steak wrapped in bacon served with bearnaise souce and fresh vegetables”

“duck liver with homemade pappardelle”

www.homemadetravels.com

www.homemadetravels.com

Öğle yemeğinden sonra son hediye alışverişini tamamladık, saat 15:30 gibi otelimizden valizleri aldık, metroyla Dejvicka durağına ve sonrasında da 119 no’lu otobüs ile havaalanına vardık. Şehir merkezinden havaalanına ulaşmak yaklaşık bir saat sürüyor.


Prag’ta geçirdiğimiz çok keyifli dört günün ardından, bahara Prag’ta merhaba demiş olmanın keyfiyle uçağımıza binip İstanbul’a döndük.