8 ağustos cumartesi sabahı 08:05 uçağı ile Atatürk Havalimanı’ndan havalandık, İtalya saatiyle 10:30 civarında Milano’ya indik. Valizlerimizi aldıktan sonra daha önce yapmış olduğumuz rezervasyonla tüm seyahat boyunca bizimle gezecek olan arabamızı teslim almak için AVIS ofisine uğradık. Formları doldurduk, evrak işlerini bitirdik, rezervasyon sırasında en ekonomik sınıf arabayı seçmiştik, bu nedenle aslında bize ne marka ve model bir araç vereceklerini bilmiyorduk. Bizimle ilgilenen görevli iki seçenek sundu bize Ford Ka ya da Fiat Cinquecento.
Ford Ka’yı biliyoruz ama Fiat Cinquecento da neydi diye birbirimize baktık eşimle, ben yarım yamalak İtalyanca’m ile cinquecento’nun 500 olduğunu farkettim, hadi dedik bilmediğimiz modeli seçelim ve Fiat 500 istediğimizi söyledik görevliye. AVIS ofisinden ayrılmadan önce tabii ki görevliden bir de İtalya haritası rica ettik. Arabanın anahtarını aldık, park yerini öğrendik, havaalanının içinde kısa bir yürüyüşten sonra kiralık araçların park yerine ulaştık. Herşey o kadar profesyonel ki.. Avis ofisinden araç park yerlerine nasıl gidilir haritası bile var. Kıpkırmızı şirin arabamız bizi bekliyordu :) Gördüğümüz anda sevdik cinquecento’yu Arabaya yerleştik, haritamızı açtık ve İtalya maceramıza başladık..
Malpensa Havalimanı’ndan saat 11:00 civarı yola çıktık, güzergahımız A1 otoyolunu takip ederek Piacenza, Parma, Modena ve Bologna’dan geçerek Floransa’ya ulaşmaktı.
Dönüş günümüzde vaktimiz kalırsa Milano’yu gezmeyi planlamıştık, bu nedenle Milano’ya hiç uğramadan otoyoldan devam ettik. İtalya’da otoyollarda Autogrill isminde zincir benzin istasyonları ve mağazalar var. Yolda bunlardan birine uğradık ve ihtiyaç molası verdik. Yeri gelmişken Autogrill’deki fiyatlar konusunda da kısa bir bilgilendirme yapayım: Su ( 75 cl 1,70 €), Sakız (1,60 €), Cafe Zero (2,50 €)
İlk durağımız Parma’ya saat 13:30 civarında ulaştık. Malpensa Havalimanı – Parma arası yaklaşık 180 km. Parma’da arabamızı nehir (Torrente Parma) kenarındaki yola park ettik. Nehir diyorum ancak nehrin çoktan kuruduğunu da söylemek gerek. Kısa bir yürüyüşle “Piazza della Pace” meydanına vardık, meydanı dolaştık, Via Giuseppe Garibaldi’de yer alan küçük bir Pizzeria’da 2 dilim pizza ve içecek birşeyler alıp meydandaki çimlerde oturarak atıştırdık.
Pizzeria’lar hızlıca atıştırmak isteyenler ve öğle yemeğine fazla para harcamak istemeyenler için ideal alternatifler. Türkiye’deki döner büfeleri gibi, hızlıca pizzanızı seçip, dilim elinizde yola devam edebiliyorsunuz. Parma’da Napoliten Pizza’nın dilimi 2 €, Cola 1,50 €.
“Piazza della Pace” den sonra, “Piazza Duomo”ya devam ettik, rehber kitabımız bize, Parma’daki Duomo’nun kuzey İtalya’daki en büyük katedrallerinden biri olduğunu söylüyor. Bu meydanda ayrıca Duomo’nun yanında Vaftizhane’yi Çan Kulesi’ni de gördük. Daha sonra gezeceğimiz şehirlerde de katedrallerin yanında vaftizhane ve çan kulesini gördükçe bu üçlüye daha çok alışıyoruz.
“Piazza Duomo”da birkaç resimden sonra, çok fazla oyalanmadan, arabamıza döndük, şehri bir de arabayla turladık, Floransa’ya doğru yolumuza devam etmeye hazırız. Parma hakkında daha detaylı bilgiye ihtiyacınız varsa, buradan ulaşabilirsiniz.
Parma’dan sonraki durağımız ise “Modena”. Modena, ünlü İtalyan otomobilleri Ferrari ve Maserati’nin üretildiği şehir ve ayrıca Pavarotti’nin doğum yeri. Floransa’ya yolumuz uzun olduğu için, Modena’da arabayla hızlı bir şehir turu yapıyoruz. Şehrin 20 km güneyinde yer alan Ferrari fabrikasının “Museo Galleria Ferrari” ismiyle müzeye dönüştüğünü yine kitabımızdan öğreniyoruz ancak, müze ziyaretini bir başka İtalya seyahatimize bırakıyoruz. Ferrari meraklıları buradan detaylı bilgi alabilir.
Modena’dan sonra Bologna üzerinden Floransa’ya doğru otoyoldan yola devam ettik. Floransa’dan önce yolda uğramayı planladığımız bir yer daha var: “Barberino Designer Outlet”. Designer Outlet’ler bu seyahatimiz boyunca merak ettiğimiz ve görmek istediğimiz yerlerdendi. Saat 17:00 civarında Barberino Designer Outlet’te vardık.
Floransa’ya 30 km uzaklıkta, Bologna – Floransa A1 otoyolunun, Barberino di Mugello çıkışında yer alan Designer Outlet, bir alışveriş merkezinden oldukça farklı. Öncelikle, açık havada, sokakta alışveriş yapar gibi tasarlanmış, bir ya da iki katlı dükkanların yan yana yer aldığı, meydanların da bulunduğu bir alışveriş semti havasında. Açık hava olması ve sokak konsepti ile tasarlanması İzmir’deki Forum Bornova’yı çağrıştırıyor bize.
Barberino Designer Outlet’e gelinceye kadar gezdiğimiz Parma ve Modena’da sokaklarda o kadar az insan vardı ki, insanlar nerede diye sormuştuk birbirimize, oysa, Designer Outlet’te hem otoparkın kalabalığı hem de sokakların yoğunluğu insanların alışverişte olduğu cevabını verdirdi bize. Birçok ünlü markanın dükkanlarını yanyana bulabileceğiniz designer outlet’te biz alışveriş yapmadık, etrafımızı tanıma ve anlama merakıyla hızlıca gezindik sadece. Bu tarz şehir dışında yer alana alışveriş merkezlerine turistleri de çekebilmek için Floransa’dan günübirlik turlar olduğunu da daha sonra öğrendik. Alışverişe meraklıysanız ve henüz Türkiye’de olmayan Designer Outlet’leri merak ediyorsanız “Barberino Designer Outlet”in internet sitesini ziyaret ederek daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Barberino Designer Outlet’ten sonra, varış hedefimiz olan “Floransa”ya doğru devam ettik, otelimizi bulmak için şehirde biraz turladık, saat: 19:00 civarında ilk iki gecemizi geçireceğimiz Hotel Panorama’ya vardık.
Gezi Detayları
-
MaliyetBirçok kişi merak ediyor bu seyahat bize kaça patladı diye, ben de şimdi bu meraklılar için seyahatin toplam maliyetine ilişkin bilgileri aktaracağım sizlere: Uçak - 170 € Otel - 530 € (8 gece, ortalama 66 €) Araba - 290 € Benzin - 100 € Otoyol + Otopark - 80 € Diğer (souvenir, yemek vb) -…
-
EnlerBir alışkanlık olarak seyahatin sonunda, uçakta dönüş yolculuğunda seyahatin EN'lerini seçiyoruz eşimle, işte bu seyahatimizin EN'lerini aşağıdaki listede bulabilirsiniz. Bazıları bizim "o an"larımıza özel olduğu için size saçma ve anlamsız gelebilir ama olsun.. EN güzel akşam yemeği: Siena & Pisa EN güzel otel: Pisa, Hotel Bologna EN güzel meydan: Siena,…
-
Floransa'da İlk GünSeyahatimizin ilk iki gecesini Floransa'da Hotel Panorama’da geçirdik. Hotel Panorama, Duomo meydanına yaklaşık 750 m. uzaklıkta. Şehir merkezinde bir çok yol trafiğe kapalı (Zona Traffico Limitato) olduğu için, otelimizin yeri, park yeri bulmamız açısından avantajlıydı. Seyahat öncesi araştırmalarımızda, İtalya'da otoparklara oldukça fazla para harcayacağımız kanısına varmıştık. Oysa ki, pazar günleri park yerleri…
-
Floransa'da İkinci GünPazar günü sabah kahvaltımızı otelimizin en üst katında yer alan terastaki kahvaltı salonunda yaptık. Otelin en güzel yeri bence terasta yer alan kahvaltı salonu. Duomo kubbesi ve çan kulesi manzarası kahvaltıdan daha da keyif almanızı sağlıyor. Pazar tüm günü Floransa'ya ayırdık. Tabii ki ilk olarak şehrin en önemli sembollerinden biri olan "Piazza…
-
San GimignanoFloransa'dan yaklaşık 50 km. uzaklıkta yer alan "San Gimignano"ya arabayla yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla ulaşılabiliyor. Floransa'dan San Gimignano'ya doğru yol alırken yolun her iki yanında da gördüğümüz ayçiçeği tarlaları bizi çağırınca, sağda dörtlüleri yakıp hemen kendimizi ayçiçeklerinin içine attık. Uçsuz bucaksız sarı tarlalar, ister istemez yüzümde gülümseye neden oluyor :)
-
MonteriggioniToscana'nın en ilginç Ortaçağ kasabalarından biri olan Monteriggioni'yi koruyan 13. y'dan kalan yüksek duvarlar ve toplam 14 tane olan kuleler zamana meydan okurcasına hala ayakta. Küçük bir ücret karşılığında, duvarların üzerine çıkıp kasabayı ve çevreyi duvarlardan seyretmek mümkün. Bu küçücük yeri görmeye ne gerek var diye düşünmeyin ve İstanbul'da yer alan birçok siteden…
-
Siena'da İlk GünAaahhh Siena... Seyahatimizin üçüncü günü akşam saat 18:00 civarında vardık Siena'ya, tabii ki ilk hedefimiz otelimizi bulmak. Siena'da iki gece Hotel Piccolo Il Palio'da kalacağız. Şehir merkezine yakın ve bütçemize uygun olduğu için seçtik bu oteli. (Gecelik oda fiyatı 63 €) Otelimiz şehrin trafiğe girişin limitli olduğu alanda kalıyor. Biraz dolaştıktan…
-
Siena'da İkinci GünSiena'daki ikinci günümüzde, kahvaltı sonrası şehri keşfetmeye devam ediyoruz. Piazza del Compo, Piazza del Mercato, Piazza del Duomo, Piazza del Salimbeni, Piazza d. Liberta, Piazza S. Domenico Siena'da gezdiğimiz diğer yerler arasında.. Siena sokaklarında dolaşırken, sokaklarda çok orijinal sokak lambalarına rastladık. İşte onlardan biri yukarıdaki resimde görebileceğiniz ahşap bir fil şeklindeki sokak…
-
PienzaSiena'nın yaklaşık 50 km. güneyinde yer alan Pienza; Siena ve yakın çevresi haritamızda "molto importante" yani çok önemli yerlerden biri olarak işaretlendiği için, biz de burayı görmek istedik. 1996 yılında UNESCO tarafından listeye alınan yerleşimlerinden biri olan Pienza, küçük, şirin ve tarihi bir kasaba. Diğer şehirlerde olduğu gibi bir Duomo'su ve…
-
MontepulcianoBir yamaçta konumlanan Montepulciano da, Pienza gibi haritamızda "molte importante" olarak işaretlenmişti. Pienza'ya yaklaşık 15 km uzaklıkta olan bu kasabayı da görmek istedik. Toscana'nın en büyük kasabalarından biri olan Montepulciano, şaraplarıyla ün kazanmış. Pienza gibi bir tepede konumlanmış olan kasaba, Twilight serisinin New Moon filmiyle gündeme gelmişti.. Set haline gelen kasabayı…
-
LuccaSeyahatimizin beşinci gününe geldik, zaman ne kadar da hızlı geçiyor.. Siena'nın yaklaşık 135 km kuzeyinde konumlanmış olan Lucca, 16. yy'dan kalma kalın surların içinde yer alan oldukça iyi korunmuş bir Toscana şehri.. Siena'dan yaklaşık 2 saatlik bir yolculukla Lucca'ya ulaştık. Arabamızı geniş bir yeşil alan ile çevrelenmiş duvarların dışına park ettikten sonra artık duvarın…
-
PisaLucca'dan yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra Pisa'dayız.. Pisa'da konaklayacağımız otel, "Hotel Bologna". Bu seyahatimizin en lüks oteli çünkü 4 yıldızlı.. Hiç şüphesiz aynı zamanda en iyi kahvaltıya sahip otelimiz. Gecelik oda fiyatı 69 €, 10 € da otelin otoparkına veriyoruz. Akşam üzeri vardığımız Pisa'da hedefimiz, akşam güneşini kaçırmadan ünlü eğik kulenin de…
-
ViareggioRehber kitabımızdaki bir resim sayesinde keşfettik Viareggio'yu.. Pisa'dan Cinque Terre'ye giderken yol üstündeki bu keyifli kasabaya uğradık, ve belki de tatilimiz en beklenmedik ve keyifli gününü geçirdik.. Uzun bir sahil şeridine sahip bu şirin kasabada, sahil şeridi boyunca, aynı tarz ve stile sahip tabelalarıyla sıralanmış cafeler, restoranlar ve plajlar var.…
-
La Spezia, Cinque Terre (Manarola)Viareggio'dan ayrıldıktan sonra La Spezia'dan geçerek Cinque Terre'ye doğru devam ettik. La Spezia İtalya'nın önemli liman kentlerinden biri. Geçerken La Spezia'da küçük bir mola verdik, aslında bu bizim için oldukça önemli bir mola oldu, çünkü eşime PS3 aldık. Fiyatı Türkiye'ye göre daha uygundu, bir de duty free fırsatını ekleyince oldukça uygun oldu. La…
-
Cinque Terre (Manarola, Riomeggiore, Monterosso, Vernezza, Corniglia)Ertesi sabah ilk iş, Manarola'dan Riomaggiore'ye "Via del Amore"dan (Aşk Yolu) yürüdük. Yaklaşık 20 dk süren bu yürüyüş oldukça keyifliydi. Falezlerin üzerine kurulmuş olan yürüyüş yolunda yol boyunca duvarlara yazılmış isimleri görmek mümkün. Bu yol iki kasaba arasındaki aşıkların buluşmalarına ev sahipliği yapmış ve çok eski yıllardan günümüze yol üstünde duvarlara aşklar kazınmış.…
-
Santa Margherita, PortofinoCinque Terre'den çıktıktan sonra La Spezia'ya döndük ve La Spezia'dan otoyolu kullanarak seyahatimize devam ettik. Portofino La Spezia arası 87 km. Portofino'ya ulaşmak için, otoyoldan Rapollo çıkışından sonra sahil yolunu takip etmek gerekiyor. Yolda oldukça şirin bir sahil kasabasından daha geçtik, Santa Margherita.. Daracık ve virajlı sahil yolu, yol boyunca güzel manzaralar sundu bize. Yolda…
-
Genova, Milano, İstanbulPortofino'dan sonra seyahatimizin son gecesini geçireceğimiz Genova'ya doğru devam ettik yola. Genova, Portofino'dan sadece 42 km uzaklıkta. Akşam saatlerinde Genova'ya vardık. İlk işimiz otelimizi bulmak oldu, geceyi Hotel Vittoria'da geçireceğiz ( 80 €/oda). Genova tam anlamıyla bir liman kenti ve her büyük şehirdeki gibi bir kaosa sahip. Gerçeği söylemek gerekirse, Cinque Terre…