All posts tagged manhattan

Manhattan’ı keşfe hazırız :) ( NY 3)

Evde hızlı bir kahvaltının ardından 9:00 gibi kendimizi Manhattan sokaklarına attık. Planımız ilk önce adanın en kuzeyini görmekti. Metroyla “Lower Manhattan”a gittik. Size bu bölgede görülmesi gereken yerleri anlatayım :)

Bence buradaki en etkileyici yapı, “İkiz Kuleler”in yerine inşa edilmiş olan “9/11 Memorial” Anıtı. Başka nereleri görelim derseniz, “Wall Street”, “New York Stock Exchange (Borsa)”, borsanın iyi dönemini simgeleyen “Boğa anıtı”, “Federal Hall”, “Trinity Kilisesi”,

lower-manhattan

Beni en çok etkileyen kısım ile başlayayım: “Dünya Ticaret Merkezi” yeni adı ile “Ground Zero/Sıfır Noktası”. 1973’te faaliyete geçen ve toplamda yedi binadan oluşan kompleksin en ünlü binaları “İkiz Kuleler”di.

11 Eylül 2001’de El Kaide örgütünün üstlendiği terörist saldırıda her iki kuleye de çarpan uçaklar büyük hasara yol açtı. Yaklaşık 3000 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu saldırıdan sonra, kulelerin olduğu alana; bu saldırıda hayatını kaybedenler anısına “9/11 Anıtı” yapıldı.

 

Bu anıt, sonsuz bir havuz gibi, havuzu çevreleyen duvarın üzerinde saldırıda hayatını kaybedenlerin isimleri yazıyor.

Image00016

Burada bir de 9/11 müzesi  var, daha fazla bilgi almak ve gezmek isteyenler için, biz gerek görmedik ve gezmedik.

Image00015

Image00019 Image00017Bu alanda bir de inşaatı devam eden yeni bir bina var: “One World Trade Center/Tek Dünya Ticaret Merkezi” ya da ilk adı ile “Freedom Tower/Özgürlük Kulesi” . İnşaatı tamamlanmak üzere olan bina, 104 katı ve 541 m yüksekliği ile Amerika’nın en yüksek binası olacak. Oldukça güzel bir mimari tasarıma sahip olduğunu düşünüyorum.

chargingbull4

“Charging Bull” ya da herkesin bildiği ismi ile “Wall Street Boğası”, bronz bir heykel. Boğa bir borsa sembolü aslında, borsadaki yükseliş “boğa” ile , düşüş ise “ayı” ile sembolleştirilmiş. Boğa’nın etrafı her daim kalabalık, sakince bir resim çektirebilmek neredeyse imkansız. Bu nedenle sizin resminizde başkaları olacak hep, siz de başkalarının tatil anılarında olacaksınız :) bize Hintli bir çift denk geldi :)

Image00023“Trinity Kilisesi”, tüm o gökdelenlerin arasında ortama aykırı mimarisi ile hemen dikkat çekiyor. Tabii ki bir de Wall Street’in Brodway ile kesiştiği noktada yer aldığından, Wall Street perspektifindeki yeri de sağlam :)

Image00022

Trinity Kilisesi’nin aynı zamanda mezarlığa da ev sahipliği yapan güzel ve huzurlu bir bahçesi var.

Image00020

Amerika ve dünya borsasının ve finans piyasalarının nabzının attığı “Wall Street” aslında bir cadde. Bu caddeyi bu kadar önemli yapan ise  New York Stock Exchange (Borsa)’in bu caddede bulunması. Her ne kadar borsa piyasasından pek anlamasam da New York Borsası, dünyanın en büyük işlem hacime sahip borsasıymış.

Image00021

Bu bölgeden bahsederken “Occupy Wall Street” yani “Wall Street’i İşgal Et” hareketinden bahsetmeden geçmek büyük ayıp olur.  17 Eylül 2011‘de Kanadalı aktivist grup Adbusters tarafından “Zuccotti Park”ta başlatılan toplumsal hareketin amacı, küresel ekonomik krizin de etkileriyle, sosyal adaletsizlikleri ve gelir eşitsizliğini protesto etmekmiş.

occupy wall st

Bu protestolar için seçilen konumun Wall Street olmasının sebebi ise, Dünyanın en büyük borsasının burada konumlanması ve böylece sermaye egemenliğini protestoymuş. Biz Zuccotti Park’ta gezerken her yer sakindi, bu hareketin bir de web sitesi varmış, merak edip araştırmak isteyenler için link vermek görevimiz efendim :)

Lower Manhattan’daki önemli yapıları gördükten sonra sıra, “Staten Island Ferry/Staten Adası Feribotu”na binip,  Statue of Liberty/Özgürlük Heykelinı görmeye gelmişti. Merak etmeyin yanlış adaya giden feribota binmedik :)  Staten Adası Feribotu’na binmek, Özgürlük Heykeli’ni yakından görmenin en kolay ve bedava yolu :)

Image00029

Anıtın olduğu adaya giden feribotlar da var, önlerinde uzuuuunn kuyrukların olduğu, Özgürlük Adası’na gidiş 18 $, heykelin tacına çıkmak ise 3 $. Bu arada, heykelin içinde asansör yokmuş ve taca ulaşmak için 377 basamak çıkmak gerekiyormuş !! bilginize…

Image00026

Sizde benim ve birçok diğer turist gibi dibine kadar gitmesem de olur, az yakından göreyim bir de resim çektireyim derseniz, doğru Staten Adası Feribotu’na. İşin güzel kısmı bu feribot bedava !!

Image00025

Staten Island feribotundan Lower Manhattan

Feribot Manhattan’ın gökdelenlerle süslü manzarasına doya doya yol alıyor ve yaklaşık 20 dakika sonra Staten Adası’na varıyor. Bu noktada inmeden aynı feribotla dönüş malesef mümkün değil, inip tekrar başka bir feribota binmek gerekiyor.

Image00028

Gelmişken Staten Island’ı da gezelim diyenler olabilir tabii ki, New York’un 5 ilçesinden en az nüfusa sahip olanıymış ve lakabı da “unutulmuş ilçe”ymiş, görülecek pek birşey var mı emin olamadım açıkcası, iyi araştırmakta fayda var..

Image00024

Staten Island feribotundan Brooklyn Köprüsü

Sadece Amerika’da değil aynı zamanda Dünya’da tanınan en önemli sembollerden biri olan Özgürlük Anıtı, Fransa tarafından kuruluşunun 100. Yılı sebebiyle  1886 yılında Amerika’ya hediye edilmiş. Heykel, 1984’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alıyormuş.

Image00027Heykelin bizleri ilgilendiren detayına gelince..  Birçok tarihçi, aslında bu heykelin Osmanlı toprakları içinde yer alan Mısır’a yerleştirilmek üzere sipariş verildiğini iddia ediyor. Parasının ödendiği halde, daha sonra siparişin bazı nedenlerle iptal edildiği, ya da maddi sıkıntılar sebebiyle para ödenemeyince heykelin Fransa’da kaldığı söylentiler arasında.

Bu arada, Özgürlük Adası’na ve aynı zamanda “Ellis Adası”na sefer yapan feribotlar da var. “Ellis Adası” uzun yıllar New York’a gelen göçmenlerin ilk durağı olmuş. 1892’den 1924’e kadar, yaklaşık 12 milyon göçmenin işlemleri burada yapılmış. Amerika’ya kabul edilenler için “umut adası” reddedilenler için ise “gözyaşı adası” olmuş.  Konuya meraklı olanlar bu adadaki “Göçmen Müzesi”ni ziyaret edebilir.

Image00031

smoothie arabası :)

Image00032

hot dog :)

New York’ta gezerken aç kalmanıza ihtimal yok, adım başı yer alan hotdog’cularda hızlıca atıştırabilir, yada şirin bir smoothie arabasına dayanamayıp karışık bir meyve  suyu ile enerji dolabilirsiniz :)

Image00030

Lower Manhattan’da o yüksek binaların arasında bir plaja rastlayacağımız kimin aklına gelirdi :) Büyük şehirlerde bunun gibi yaratıcı şeyler görünce yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyorum :)

Staten Island dönüşünde, Battery Park’ın önünde şehir turu yapan çift katlı otobüsleri görünce, arkadaşlarımızın tavsiyesine uymaya karar verdik. O kadar çok gezmemize rağmen bugüne kadar hiç yapmadığımız bu çift katlı üstü açık otobüslerle şehir turu yapalım dedik.

geyline

Birçok farklı firma var, hepsinin de görevlileri ellerinde broşürler ile bilet satmaya çalışıyor. Bizde bir kaç kişiye fiyat sorduktan sonra Grayline Sightseeingten aldık biletimizi. Bu turlarda pazarlık yapılabildiğini hiç düşünmezdim, ama varmış, gece turunu da kapsayan, 2 günlük bilet fiyatı broşürde kişibaşı 59 $’dı. Biz ise, kişibaşı 51 $ ödedik, bir de Central Park’ta dolaşmak için 1 saatlik bisiklet kiralama da fiyatın içindeydi.

greyline map

Biraz da yorulduğumuzdan, otobüsle gezmek bize iyi gelecekti açıkcası. ilk önce “Downtown Loop” adındaki yeşil turu yapacağımız otobüse bindik. Bu tur sırasında, Empire State Binası, Rockefeller Center, Flatiron Building, Times Square, Soho, Chinatown ve Little Italy’de dolaşmış olduk.

Image00034

Image00035Daha sonra, Soho, Chinatown ve Little Italy’i yürüyerek keşfetmeye karar verdik.

“SoHo”, aslında “south of Houston” un kısaltmasıymış ve adı buradan geliyormuş. Manhattan’ın merkezi yani “downtown” olarak bilinen bölgenin bir semti olan Soho, 1970’li yıllarda ünlü popart sanatçısı “Andy Warhol”un bölgeye gelmesinin ardından dönemin önemli sanatçılarına ev sahipliği yapmaya başlamış.

Image00041

“Little Italy” (küçük İtalya) bölgenin İtalyan nüfusunun yoğunlaştığı, İtalyan restoranlarının yer aldığı ve İtalyan kültürünün yaşatıldığı şirin bir bölge. “Chinatown” (Çin mahallesi) ise, Çinli göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı ve çin kültürünün yaşatıldığı bölge.

Image00042

Little Italy sokaklarında Audrey Hepburn’ü gördüm sanki :)

Image00038

Miss Liberty rengarenk daha güzelsin !

Sokaklar arasında kaybolup, yorulunca, akşam yemeğini “Little Italy”de yedik. Trafiğe kapalı olan sokakta, “Italian Food Center”da oturduk.

Italian-Food-Center-Little-Italy-NYCMenümüzde, “Spagetti Vongole” 21 $, “Reginetti” 18 $, Bira 8 $ ve büyük şişe soda 6,43 $ vardı.

Image00040 Image00039

Yemekten sonra, Grayline Sightseeing’in gece turunu yapmaya karar verdik ve gece turunun kalkış noktası olan Times Meydanı’na gittik.

Image00043

Times meydanı gece o kadar hareketli ve kalabalıktı ki, otobüsle meydandan çıkmamız yarım saatten fazla sürdü.

greyline night turGece turunun güzelliği, otobüsün Brooklyn tarafına geçmesi ve gece ışıl ışıl Manhattan manzarası olmasıydı. Gece turu haritada turuncu görünen hat.

Gece turunu yine Times meydanında noktaladık, meydanda TKTS’nin kırmızı merdivenlerinde biraz oturduk ve meydandaki ışıkları, insan kalabalığını seyrettik :)

tkts

 

Image00045Üzerimize çöken yorgunluğa daha fazla dayanamayıp eve döndük.

New York gezilerinin devam için sonraki sayfalara lütfen :)

 

İstanbul New York yolculuğu.. (NY 1)

12 günlük bir seyahat için havaalanına arabayla gitmek anlamsız. Abonelik alsak da, valeye verip %50 indirim alsak da taksi her koşulda daha ucuza çıkacağı için havalimanına taksiyle gittik.

Havalimanı oldukça sakindi, check-in yapmış olduğumuzdan işlemlerimiz çok kısa sürdü. Bayram tatiline bir gün önce başlamanın avantajını yaşadık bu anlamda. Free shopta biraz takıldıktan sonra Comfort Lounge’ta kahvaltımızı yaptık. İş Bankası Lounge kullanım koşullarını değiştirdiğinden, Maximiles Select kart bile olsa misafire ücret alınıyor :( Biz de Finans Xclusive kartın da geçtiği Comfort Lounge’ı kullandık ücret ödemeden. Yeme-içme büfesinde sunulan ikramlar İş Bankası Lounge’ına göre daha iyi tavsiye ederim :)

Lounge keyifli gelmiş olmalı ki uçağımıza yarım saat kala “son çağrı” uyarısını görünce fırladık yerimizden ve kapıya koştuk.

Böylece British Airways’in 08:50 Londra uçağı ile başladı yolculuğumuz, Atatürk Havalimanı’nın her zamanki uçak trafiği sebebiyle kalkışımız 9:30’u buldu.

İlk kez British Airways ile yolculuk ediyorduk, kahvaltı servisi güzel ve tatmin ediciydi.

Londra’ya indiğimizde saat Türkiye saatiyle 13:00, Londra saatiyle ise 11:00 civarındaydı.

saat

Uçaktan inip, transit uçuşların yönlendirmesi olan mor tabelaları takip ederek, diğer uçuşumuz için kapıya doğru yöneldik. Bu noktada ilk önce pasaport kontrolünden sonrasında ise güvenlik kontrolünden geçtik.

Güvenliğe doğru giderken heryerde sıvı taşıma limitlerinden ve sıvıların kilitli poşetlerde olması gerektiğini söyleyen görevliler ve uyarıcı levhalar vardı. Sırt çantalarımızdan biri yanımızdaydı ve tüm banyo malzemeleri de bu çantadaydı.

airport_allowanceNe olur ne olmaz aktarmalı uzun uçuşlarda hep bir tedirginlik oluyor bende. Ya valiz kaybolursa ya bir kaç gün sonra gelirse diye. Bu nedenle eşyaları ikiye bölüp, önemlileri ve kaybolursa çok üzüleceğim kıyafetlerimi kabine alacağım sırt çantasına yerleştiriyorum. Biraz temkinli davranıyorum.

Açıkcası sırt çantasını açıp tüm banyo malzemelerini çıkarıp kilitli poşetlere koymak gereksiz geldi. Ama gerekliymişşş!!..

 

Sistem şöyle işliyor, x-rayden geçtikten sonra sorunsuz olan eşyalar bir banta, içinin kontrol edilmesi gereken eşyalar ise ayrı bir banta yöneliyor. Görevli çantada çok fazla sıvı olduğunu söyledi, sıvıları görmek istedi, ayrı kilitli poşette olmaları gerekiyor dedi.  Mecburen açtık valizi, sıvıları poşetledik, görevliye verdik. Bir aletle kontrol etti, sonra da hepsi sorunsuz alabilirsiniz dedi. Bu aralar güvenliğin biraz arttığını bu sebeple sıvıları çantaya yerleştirmeden yanımızda tutmamızın daha iyi olacağını söyledi.

Güvenlikten de geçtikten sonra free shopların yer aldığı alandaydık. Özellikle yurtdışında free shoplarda vakit geçirmeden önce mutlaka uçağınızın kapısını öğrenin. Bazı havalimanları çok büyük olduğundan, kapılar birbirine uzak olabiliyor ve hatta kapınıza gitmek için bir iki durak da olsa metroya binmeniz gerekebilir.

Image00005Heatrow Havalimanı da böyle, esas free shopların yer aldığı alan C terminali, kapınız B ya da A’da ise, metroyla diğer terminallere ulaşmanız gerekiyor. Freeshop alışverişine dalmadan ya da birşeyler atıştırmak için oturmadan önce kapıya ne kadar uzaklıkta olduğunuzu bilmeniz, son dakika paniklerinin önüne geçecektir :)

Image00007New York’a devam edecek uçağımız Londra saatiyle 13:10’daydı. Güvenlik vs işlerinden sonra yaklaşık 1,5 saatlik zamanımız vardı. Önceki Londra seyahatimizde tanıyıp, çok sevdiğimiz Pret a Manger’i görünce oturup birşeyler atıştırmaya karar verdik.

Yemekten sonra B terminalindeki kapıya ulaşmak için metroya bindik, kapıya vardığımızda yavaş yavaş uçağa alımlar başlamıştı. Sonra yolcu alımına ara verildiği, uçak içindeki sıcaklığın 40 derece olduğu, bu nedenle uçak biraz soğutulduktan sonra tekrar yolcu alınacağını duyurdular.

Herşey böyle başladı ve uçağın içine bindikten sonra, klimalardan birinin bozulduğu, tamir edilmeden havalanamayacağımızı bildiren anonslar aralıklarla devam etti uçağın içindeki sıcaklık yükselirken. İki saati geçen bir rotar sonunda Londra saatiyle 15:30’a doğru havalandık. Kaptanımız yolda rötarı telafi edeceğini söyledi :)

Image00008Yemekte körili tavuk, tahıl salatası ve limonlu turta vardı, herşey lezzetliydi.

 

Madem uzun uçuyoruz bu uçuşta biraz New York’u tanıyalım, tanıtalım :)

 

 

New York

New York, Amerika’da yer alan 50 eyaletten biri. Yer aldığı eyalet ile aynı ismi taşıyan New York Şehri ise Amerika’nın en meşhur şehirlerinden.

New York City, NYC, Büyük Elma (the big apple) veya sadece Şehir (the City) olarak de biliniyor.

NYC; Manhattan, Bronx, Queens, Brooklyn ve Staten Island olmak üzere 5 ilçeden oluşuyor.

New_York_City_District_Map

Bu ilçeleri birer cümle ile özetlemek gerekirse,

Manhattan; NYC’nin en meşhur yeri, hepimizin filmlerden izlediği ve bildiği Times meydanı, Empire States Binası, Wall Street, Harlem gibi bir çok yer Manhattan’da.

Brooklyn; nüfusun en yoğun olduğu bölge

Queens; Amerika’daki en fazla etnik grubun yaşadığı bölge

The Bronx; New York Yankees beyzbol takımının stadyumunun bulunduğu bölge

Staten Adası; ücretsiz feribotla ulaşılan bu ada New York’un diğer ilçelerine göre daha banliyö karakterli

Gelelim New York ile ilgili bir kaç istatistiki bilgiye, yaklaşık 170 ayrı dil konuşulan New York’ta yaşayan her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumluymuş.

180 farklı ülke kökenli 8,2 milyon kişilik bir nüfusu barındıran New York, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olma ünvanını da taşıyor.

Manhattan_districts_51811

 

New York denince tabii ki ilk akla gelen yer Manhattan, tüm iş, eğlence vs. hepsi Manhattan’da.

Manhattan güneyden kuzeye doğru, sokak numaralarına göre bölünmüş ve bölgelere ayrılmış durumda. Kuzeyden güneye doğru uzanan 12 cadde ve bu caddeleri dik kesen 220 sokak Manhattan’ın grid sistem yol şemasını oluşturuyor. Oldukça basit ve kullanışlı bir sistem. Taksiye bindiğinizde adres tarif ederken, örneğin 5. cadde 90. sokak şeklinde söylüyorsunuz. Taksicinin sizi dolaştırma gibi bir ihtimali yok, sokak numaralarını takip etmek çok kolay.

Manhattan, uptown, midtown ve downtown olarak üçe ayrılmış durumda. Uptown Manhattan’ın kuzeyi, downtown ise güneyini kapsıyor. Bu sistem de oldukça kullanışlı özellikle metroya binerken, ters yöne gitme riski hemen hemen hiç yok.

Bu ön bilgilendirmeden sonra gelelim New York’taki anılarımıza.

Yandex.Metrica