masalsı bled gölü (slovenya 1)

Cuma sabahına çok erken başladık, uçağımız sabaha karşı 5:00’te olduğu için bir kaç saatlik uykuyla uçağa bindik. Adria Havayolları online checkin’e izin vermiyor, bu nedenle tüm işlemleri havalimanında yapmak zorunda kaldık.

İstanbul – Ljubljana uçuşunu yapan uçak; iki sağda iki solda olmak üzere bir sırada dört koltuk kapasiteli, küçük uçaklardandı.

Star Alliance üyesi olan Adria Havayolları’nın yolculuktaki ikramı portakal suyu ve kaşarlı sandviçten ibaretti. Yerel saatle 6’yı biraz geçe Ljubljana’ya indik. Havalimanında bizi yağmur karşıladı :(

slovenya hmt 30

Uçak indiğinde Slovenya ile ilgili düşüncem, “aaaa ormanları kesip havalimanı yapmışlar” oldu. Havalimanının çevresi de ağaçlarla kaplıydı. Aslında yüzölçümünün yarısı orman olan bu ülkede bu duruma şaşırmamam gerekir değil mi?

Uçakta az yolcu olsa da, Avrupa Birliği dışındaki ülke vatandaşlarına sadece bir tane gümrük polisi baktığı için biraz bekledik pasaport sırasında.

Sonrasında sıra, arabayı kiralamaya gelmişti. Birkaç kiralama bürosu bizim havalimanına indiğimiz saatlerde kapalı olduğu arabayı Enterprise’dan kiralamıştık. Havalimanında Dollar firmasının da açık olduğunu gördük. İşlemleri tamamlayınca, kendimizi Slovenya yollarına attık. Güzergahımız da tam aşağıda :)

hmtgun1

Ljubljana Jože Pučnik Havalimanı – Kranj 9 km

Kranj – Radovlkica – 21 km

Radovlkica – Bled – 6 km

Bled – Camping Bled – 4 km

Camping Bled – Bled Kalesi – 4 km

Bled Kalesi – Bohinj Gölü – 31 km

Bohinj Gölü – Savica Şelaleleri – 5,5 km

Savica Şelaleleri – Vintgar Gorge – 38 km

Vintgar Gorge – Ljubljana merkez – 58 km

Havalimanından sonraki ilk durağımız “Knaj”, saat çok erken olduğu için sokaklarda kimse yoktu, araba ile bir tur atıp, yola devam ettik. Bir sonraki durağımız ise “Radovlkica”

slovenya hmt 31

Arabayı parkedip, daha herkesin uyumakta olduğu şehrin sokaklarında dolandık. Trafiğe kapalı eski evlerin olduğu bir ana caddesi var Radovlkica’nın.

slovenya hmt 32

Güzel fotoğraflar çekip Bled’e doğru devam ettik.

“Bled” kasabası göl kenarına kurulmuş, Gölün etrafını çevreleyen yoldan ilk önce bir keşif turu yapalım dedik. Gölün etrafında tam tur yaklaşık 10 km yolun hemen hemen yarısı göl kıyısından devam ediyor.

slovenya hmt 4

Bled Kalesi, gölün kuzey tarafında, 130 m yüksek bir tepede kurulmuş durumda. Sabah 8:00’de kapılarını açan kaleye giriş kişibaşı 9 €. Giriş ücretini ödediktikten sonra kalenin avlusuna giriyorsunuz, bir kaç farklı kademede teraslar ve binalar var.

slovenya hmt 33

Kaleye girip, Bled gölü ve gölde yeralan adanın güzel fotoğraflarını çekebilirsiniz. Kaleye çıktığımızda hava oldukça puslu ve sisliydi. Haliyle fotoğraflar da böyle çıktı ama yine de masalsı manzaraya hayran kalmamak mümkün değil..

slovenya hmt 2

slovenya hmt 3

göldeki kürekçiler erkenden antremana başlamış :)

Kalenin içinde yer alan restoranda birşeyler atıştırmak ya da bir kahve içmek çok keyifli olurdu manzaraya karşı ama malesef restoran henüz açılmamıştı. İşte bu da benim yurtdışında anlayamadığım şeylerden biri, herhangibir tarihi yer erken saatte açılır da nasıl olur içindeki kafe açılmaz..

Kalenin içinde bir müze var, kale ve çevresinde bulunan tarihi yerleşimler ve o dönemlerdeki eşyaların sergilendiği.. Çok da görmeye değer bir yer olduğunu düşünmüyorum açıkcası..

slovenya hmt 72

Gelelim kalenin en eğlenceli kısmına.. Kale matbaası :) Burada, Gutenberg’in ahşap baskı makinesinde, üzerinde adınızın yazdığı mühürlü bir sertifika bastırabilirsiniz :) Üstelik sadece 8 €’ya, bence çok eğlenceli ve güzel bir hediyelik eşya :) Bizim serifikamızın yapım videosunu merak edenleri instagram‘a bekliyorum :)

slovenya hmt 37

Kale gezimizi noktaladıktan sonra biraz da açıkmış olduğumuzdan, göle karşı birşeyler atıştırmaya karar verdik, arabaya atlayıp gölün batısında camping bölgesinde yer alan cafeye gittik. Göl kenarındaki cafede sadece içecek birşeyler olduğu görünce hemen yolun karşısındaki restorandan iki kruvasan aldık ve cafeye oturduk.

slovenya hmt 6

Kahvelerimizi yudumlarken bir yandan da kürekcileri ve balıkçıyı seyrettik. Gerçekten de çok huzurlu ve keyifliydi.

slovenya hmt 35

 

 

Otururken Orijinal Bled Cream Cake afişi dikkatimizi çekti ve hemen bir tane denemeye karar verdik. Altı üstü milföy arası kreme olan bu kekin kreması biraz cheesecake’i hatırlattı bize :)

slovenya hmt 11

Bled gezisinin olmazsa olmazı tabii ki Bled Adası’na tekne gezisi.. Teknelerin kalktığı popüler nokta, gölün güney kıyısında. Ancak biz kahvelerimizi yudumlarken kıyıda bekleyen sandal da yavaş yavaş dolmaya başlayınca biz de atladık hemen. Adaya gidiş dönüş kişibaşı 12 €, nakit olarak kürekleri çeken sandalcıya ödeniyor.

Yolculuk boyunca keyifli fotoğraflar çekmek garanti :)


slovenya hmt 7

Üzeri örtülü bu teknelerin adı “Plenta”ymış. Bled gölünde motorlu teknelere izin yok, bu sebeple kayıkçıya büyük iş düşüyor, adaya kadar kürekleri çekmeleri gerekiyor. Kayıkçı adaya yanaştıktan sonra yolculara 40 dakikalık bir süre veriyor. Bu arada gücüne güvenen kendi kayığını kiralayıp kürek çekebilir :)

slovenya hmt 10

Teknelerin adaya yanaştığı kısımda 99 basamak var. Düğünlerin popüler mekanı olan adadaki kiliseye çıkan bu basamaklardan gelin, damadın kucağında, hiç konuşmadan çıkıyormuş.

Basamaklardan aşağıya bakıldığında tekneler çarık gibi görünüyor, dönüp bakmayı ihmal etmeyin :)

slovenya hmt 60

Adadaki 15. yy’dan kalma kilisenin adı “Church of the Mother of God on the Lake” Türkçe’ye çevirirsek, “Göldeki, Tanrı’nın Annesi Kilisesi”. Kilisenin içine giriş yanlış hatırlamıyorsam kişibaşı 6 €’ydu. İçine girmeden etrafında dolaştık biz.

Kilisenin çanları ile ilgili de bir hikaye var paylaşmak istediğim. Kilisenin çanını çalmak serbest ve çanı çalan kişinin dileklerinin kabul olacağına inanılıyor.

slovenya hmt 48

Kilisenin yanında büyük bir hediyelik eşya mağazası ve cafe var. Eskiden rahiplerin, kilisede çalışanların ve ziyarete gelen hacıların konakladıkları yer olan “Provost’s House” dış cephesine sarılmış sarmaşık ile benim favorim oldu :)

Ada gezimizi tamamlayıp karaya döndükten sonra hedefimiz bir sonraki göl olan Lake Bohinj di.

Lake Bohinj, Lake Bled’ten farklı olarak “Triglav Ulusal Parkı” sınırları içerisinde yer alıyor. Lonely Planet rehber kitabımıza göre; Slovenya’yı gezen turistler Bled’ten daha güzel bir göl görmediklerini söylerlermiş, ta ki Bohinj Gölü’nü görene kadar. Ama biz onlardan olmadık, iki gölü de gördük, oyumuz Bled’ten yana :)

Yazın her iki gölde yüzmek eminim çok keyifli oluyordur, ikisi de süper temiz görünüyordu çünkü.

Bohinj Gölü ve çevresi Bled’e göre çok daha az yapılaşmış durumda. Belki de ulusal park sınırları içinde olduğundan, belki de az yapılaşmış olduğundan ulusal park sınırlarında :) Kısacası tavuk/yumurta hikayesi var burada da..

Gölü komple çevreleyen bir yol yok malesef. Gölün güneyinden devam eden yol bir süre sonra gölden ayrılıyor, yolu sonuna kadar takip ederseniz “Savica Şelalesi”ne varıyorsunuz.

Şelalenin olduğu kısımda otopark ücreti 3 €, şelalere çıkış ise kişibaşı 2,5 €. Bu noktadan sonra şelaleyi görmek için orman içindeki yoldan yaklaşık 550 basamağı ara ara yürüyerek tırmanmanız gerekiyor. Buna hazır mısınız?

slovenya hmt 38

Bir yandan da yağmur atıştırdığından, yağmurluklarımızı giymiş hazırdık aslında. 550 yi duyunca, biz bir anlık kararsızlık yaşadık, sonra benim ısrarımla çıkalım dedik, bu sefer de cüzdanın arabada kaldığını farkettik. Sadece bir kişilik bozukluk çıkınca ceplerden, buraya kadar geldik, ben çıkayım bari dedim ve yürüyüşe başladım.

slovenya hmt 12Çok kolay bir yol değil, bir de ben hızlıca gidip döneyim diye düşündüğümden, acele edince oldukça yoruldum. Bir ara dönsem mi diye düşündüm, sonra devam ettim. Yolda karşılaştığım birine daha çok var mı diye sordum, az kaldığını duyunca sabrettim ve şelaleyi gördüm :)

Iguazu şelalelerini gördüğümden beri, bendeki çıta baya yüksek ama olsun, Savica’da güzel. Eğer acele etmeden sakin sakin yürünürse yol daha keyifli olacaktır. Bir de bu noktadan göl de görünüyor benden söylemesi.. Yine de son söz, biraz olsun tereddütünüz varsa çıkmayın derim, yormayın kendinizi…

Bu yorucu geziyi de tamamladıktan sonra Ljubljana’dan önce bir durağımız daha vardı. Ama açıkmış ve yorulmuş olduğumuzdan, Bled gölüne karşı bir yemek iyi gider diye düşündük.

Göl kenarındaki “Penzion Mlino” yanındaki restorana oturduk. Burası aynı zamanda daha önce bahsettiğim, Bled adasına kalkan teknelerin olduğu kısımda. Biraz üşümüş olduğumuzdan, çorba ile başladık. Öğlen yemeği şöyleydi: fasülye çorbası (3,5 €), şehriyeli et suyu çorba (3,5 €), karidesli risotto (9,5 €) ve spagetti bolonez (8,5 €).

Keyifli yemek sonrası hedefimiz “Vintgar Gorge”ydi. Burası, Radovna Nehri üzerine kurulu ahşap yürüme yollarıyla oluşturulmuş Fethiye’deki Saklıkent’e benzer bir yer. Farkı burası sağlı sollu ormanlarla çevrili, Saklıkent ise kanyon olduğundan kayalık.

slovenya hmt 15

Yaklaşık 2 km gidiş, 2 km de dönüş olan bir yol sizi bekliyor. Giriş, kişibaşı 4 €. Ahşap yürüme yollarından nehrin üzerinden yürüyüp, birkaç kez köprülerden geçip suyun berraklığına hayran kalacaksınız.

slovenya hmt 14

Eğimden ve erozyondan olsa gerek bazı ağaçların tamamen yan yatmış ve köklerinin dışarıda olduğu görmek üzücü. Burası sizce de bir ağaç mezarlığına benzemiyor mu?

slovenya hmt 13

Yolun sonunda Sum Şelalesine ulaşacaksınız, yaklaşık 13 m yükseklikten dökülüyor. Tam şelalenin üzerinde olunca tam da görülmüyor ama olsun, biraz daha yürüyüp aşağıya inmeye üşendik açıkcası, bu yolun bir de dönüşü var! Yolun başında ve sonunda bilet gişesi ve büfeler var, su almanız tavsiye edilir.

Bu arada yolun sonundan başka bir patikaya geçip Bled gölüne de yürünebiliyormuş. Biz aynı yoldan arabamıza geri döndük..

Vintgar Gorge çok güzel görmeden dönmeyin lütfen :)

Vintgar Gorge sonrası sıra iki gece konaklayacağımız Ljubljana’daydı. Otoyola çıktık ve yaklaşık 1 saat sonra otelimizdeydik.

Güne oldukça erken başlamanın ve tüm gün gezmiş olmanın da yorgunluğu ile kendimizi yatağa attık ve bir iki saat kestirdik. Enerji topladıktan sonra başkent Ljubljana’yı keşfe hazırdık.

Otelimiz Ljubljana’nın sembollerinden Üçüz Köprü’ye iki dakikalık yürüme mesafesindeydi. Zaten şehir o kadar küçük ki her yere yürümek mümkün..

Akşam yemeği için biraz dolaştık, bir kaç yeri gözümüze kestirdik ama malesef yer olmadığı için oturamadık. En son tesadüfen Gostilna As isindeki güzel görünen mekana oturduk, neyseki yer bulduk :)

Menümüzde mexico steak (25,90 €), fish & chips (13,80 €), fıçı bira (2,90 €) vardı. Fish & chips alışık olduğumdan farklı olarak karışık deniz mahsülleri olarak geldi, iyi ki de öyle geldi.

Yemekten sonra biraz daha gezinip otele döndük.

Bir sonraki gün Slovenya’yı keşfe devam için sonraki sayfaya buyrun..

Leave a Comment

Yandex.Metrica