kızıldenizle buluşma ve petraya yolculuk (ürdün 3)

Pazar sabahına oteldeki kahvaltı ile başladık, pazar için planımız, Kızıldeniz’de deniz keyfi ve sonrası Petra’ya yolculuktu.

Kahvaltı salonunun bodrum katta yer alması ortamı sıkıcı yapıyor açıkcası, kahvaltılık ürünler fena değildi ama kahvaltı salonunu hiç beğenmedik.

Check-out işlemini de yapıp, kendimizi Berenice Beach Club’a attık. Aslında Kızıldeniz kıyısında halk plajları da var ama biraz daha organize bir yerde takılmak ve daha rahat etmek isterseniz, beach club’lar en iyisi. Biraz araştırma yapınca Berenice ön plana çıktı.

IMG_5076

Otelimizin de Berenice ile anlaşması vardı. Yani, giriş biletini otelden almak ucuza geliyordu. Kişibaşı 7,5 dinar ödeyerek biletlerimizi aldık, kapıda bilet fiyatı 15 dinarmış. Bu arada arabası olmayanlar için belli saatlerde Akabe merkezinden servis var.

Berenice’e ilk gidenlerdendik, sahile indiğimizde sadece bir iki şezlongun dolu olduğunu görünce şaşırdık. Sonrasında yavaş yavaş dolmaya başladı mekan ama çok da kalabalık olmadı.

Berenice bir beach club’ta bulabileceğiniz tüm aktivitelere sahip, girişte havlu da veriyorlar. Birkaç farklı havuz, bar, restoran, dalış okulu hepsi bir arada, güzel bir tesis.

Biz direk plaja indik ve böylece yaz sezonunu Kızıldeniz’de açmış olduk :)

IMG_4960Ürdün’ün Kızıldenize’de sadece 27 km uzunluğunda bir kıyısı var. Ve bu kıyının 7 km’lik bölümü Aqabe Marine Park adı altında koruma bölgesi içinde kalıyor. Kıyıya çok yakın ve neredeyse kesintisiz mercan resiflerini keyifle seyredebilirsiniz snorkellerinizi takıp.

Berenice’in önünde bir de iskele var, suya girmeyi kolaylaştıran. Suya girip mercanları seyre daldığımızda aslında kıyıya yakın oldukça fazla deniz kestanesi olduğunu da gördük ve iyi ki iskeleden girmişiz dedik.. Aklınızda olsun..

Sahilde boş boş yatarken, Berenice’in içindeki Sinbad Dalış Okulu’ndan Ehab yanımıza gelip, dalış yapmak ister misiniz diye sorunca başlayan muhabbetle, o ana kadar kararsızken ya hadi yapalım diyerek gaza geldik. Kararımızda Ehab’ın bize verdiği güven etkili oldu.

3 yıldır dalış yapmamış olduğumuz için, dalış öncesi hızlı bir hatırlatma eğitimi aldık ve havuzda kısaca sualtındaki becerileri hatırladık.

Sıra denize girmeye gelmişti, kıyıdan yürüyerek girdik ve su altındaki rengarenk bahçelerde çok keyifli, 40 dakikalık bir dalış gerçekleştirdik.

Malesef burada yaşayan kaplumbağı göremedik ama aslanbalığı, melek balığı, külah balığı, taş balığı gibi balık çeşitleri ve çok güzel mercan resifleri gördük. İşte şimdi sualtındaki halimize bir göz atalım…

IMG_5049

IMG_4996Dalış sonrası açlığımız artmıştı, Berenice’deki restorana oturduk ve kendimize menüden,  pizza salami (5,5 JD) ve fish denies (9,35 JD), cola (1.65 dinar), büyük Pelegrino (4.4 dinar) seçtik.

Pizza da balık da çok lezizdi, yemekten çok memnun kaldık. Restoranın ortamı ve manzarası da gayet güzeldi.

IMG_5061

IMG_5091

IMG_5063Yemek sonrası sahilde biraz daha mayışıp, 16:30 gibi Petra’ya doğru yola çıktık.

map3Akabe – Petra arası 128 km.

Petra’ya vardığımızda saat 19:00’ye geliyordu. Booking’ten ayarladığımız iki gece konaklayacağımız Tetra Tree Hotele yerleştik.

Petra gezisi için Wadi Musa’da konaklama yapmak gerekiyor. Şehirse üçe ayrılmış durumda, aşağı Wadi Musa, merkez Wadi Musa ve yukarı Wadi Musa. Bizim otelimizin yeri yukarı Wadi Musa’daydı.

DSC_6531 - Copy

Odamıza çıkıp, perdeyi açtığımızda Wadi Musa ve günbatımı manzarasıyla karşılaştık. Güzel bir hoşgeldin olmuştu bize :) Odamız da oldukça güzeldi. Ürdün seyahatimiz boyunca en beğendiğimiz otel bu oldu açıkcası.

Biraz dinlendikten sonra şehri keşfedelim dedik, akşam yemeği için aşağı Wadi Musa’da Petra’nın girişine yakın “Red Cave Restoran”da oturduk.

Menümüzde mezelerden jordan kibbeh (3 dinar), mutabah (1,5 dinar), tabboulah (3 dinar). Ana yemeklerden ise Bedevi mutfağından Bedouin Gallayah (9 dinar), Sawani Badawaiah (10 dinar). İçecek olarak ise soda ve alkolsüz bira.

Yemek sonrasında, bir kaç farklı blogta rastladığımız meşhur “Cave Bar”a gidelim dedik. Petra’nın giriş kapısının hemen yanında Petra Guest House’un içinde sayılabilecek bu bar, kayaların içine oyulmuş.

cavebar

Kapadokya’daki otellere benzer bir düzende kurulan barın geniş ve keyifli bir bahçesi var. Wadi Rum’da bira içebileceğiniz ender yerlerden biri burası.

Biz oturduğumuzda sadece 2 masa daha vardı, mekan oldukça sakindi. Birer bira sonrası bizde otelimize döndük.

Detaylı Petra gezimiz için sonraki güne geçebilirsiniz..

Leave a Comment

Yandex.Metrica