tapınaklar diyarını keşfe devam, yüzen köyde ilginç hayatlar… (kamboçya 5)

Bir gün öncesinde sözleştiğimiz gibi sabah 9:00’da rehberimizle buluştuk. Akşam uçağımız olduğu için, valizlerimizi de toparladık ve otelden çıkış işlemlerini yaptık.

Günlerden Pazar olduğundan mı bilinmez, Angkor’a giriş sırası neredeyse bizim otelin önüne kadar trafik yaratmıştı. Neyseki rehberimiz kestirme bir yol biliyormuş, bir diğer giriş yolu milli parka, biletlerimiz de olduğuna göre trafiği geride bırakıp, diğer girişi kullandık ve zamandan tasarruf ettik böylece :) Rehberle gezmenin bir diğer faydası ;)

IMG_2398Bu arada aklıma gelmişken, Siem Reap ve Angkor’da yol üstünde sık sık gördüğümüz seyyar benzin istasyonlarından bahsetmemek olmaz. Eski su ve içki şişelerine doldurulmuş benzinlerin raflara dizildiği seyyar benzinciler, Kamboçya’da sık sık karşılaşacağınız görüntülerden :)

Şimdi sırayla tapınakları gezelim …

Tapınaklar nerdeydi, birbirine yakın mıydı, ah bir de harita olsaydı diyenler, Kamboçya ile ilgili ilk yazıma bakabilir misiniz lütfen ;)

Eastern Baray ve East Mebon

DSC_5909

Doğu göleti, 1,7 km’ye 7,8 km ölçülerine sahipmiş. Çoğunluğu kurumuş olan göletin merkezinde East Mebon tapınağı yer alıyor. Hindu tapınağı olarak inşa edilmiş olan East Mebon, artık öğrendiğimiz gibi piramit şeklinde ve Meru Dağı’nı sembolize ediyor.

DSC_5918

Preah Khan

Angkor bölgesinde yer alan tapınaklar içinde en büyük  komplekslerden biri olan Preah Khan, “Kutsal Kılıç” anlamına geliyor.

DSC_5921Kral VII. Jayavarman tarafından, Angkor Thom inşaat halindeyken, geçici olarak kullanılmış. Tapınağın kapılarından birinde Bayon’daki yüzlere benzer yüzlerin yer aldığı bir kapısı var.

DSC_5868Bu tapınağın yer aldığı alan da diğerlerine benzer şekilde bir hendek ile çevrili.

Preah Neak Poan

IMG_2429Günümüzde neredeyse kurumuş olan “Kuzey Gölet”inin ortasında yer alan ve aslında “ada tapınak” olan Neak Poan’a ulaşım ahşap bir yürüyüş platformundan sağlanıyor.

Kuzey Göleti, 3 km’ye 900 m ölçülerinde oldukça büyük bir su rezerviymiş.

DSC_5914

Preah Neak Poan bir merkez havuz ve etrafında yer alan dört havuzdan oluşan bir yapıya sahip . Tapınağın faal olarak kullanıldığı dönemde, bu havuzlardaki suların kutsal olduğuna ve hastalıkları iyileştirdiğine inanılıyormuş.

Ta Som

Budist tapınaklarından biri olan Ta Som’da; Ta Prohm’daki gibi Banyan (Bengal inciri) ağaçlarının işgaline uğramış. Özellikle tapınağın giriş kapısını işgal etmiş ağaç görülmeye değer..

DSC_5901

Tapınakta dolaşırken dikkatinizi çekecek en önemli noktalar tapınakların üzerinde yükselen ağaçlar olacak..

DSC_5896

dikkat edin de ağaçlar sizi de yutmasın :)

Tapınaklar arasında dolaşırken, saat öğlen olmuştu bile..  Yemek molasını “Rom Chong Angkor Restaurant”ta verdik. Bu öğlenki menümüzde, Tom Yam çorbası (6 $), stir fried Khmer curry-tavuklu (6 $), stir fried Khmer spicy-prawn (6,5 $), su (1 $) ve cola (1,5$)

 

Tabii ki Khmer mutfağının vazgeçilmezi pilav yemekte bize eşlik etti. Bir önceki günkü öğle yemeğimizin daha lezzetli olduğunu söylemeliyim.

Yolcuları yemek yerken ya da tapınakları gezerken, fırsattan istifade hemen hamağını tuktuğuna gerip, kısa bir uykuya dalan tuktuk şoförleri Angkor gezisinin vazgeçilmez karelerinden olacak sizin için de :)

 

Yemek sonrası tapınak gezisine kaldığımız yerden devam..

Banteay Srei

Siem Reap’e 32 km uzaklıkta yer almasıyla bölgedeki en uzak tapınak olan “Banteay Srei”, Shiva’ya adanmış bir Hindu tapınağı.

IMG_2447

“Güzelliğin Sarayı” anlamına gelen Banteay Srei’de yer alan oymalar ve kabartmalardaki detay, özen ve işçiliğin güzelliği, “bu tapınak kadınlar tarafından inşa edilmiş olmalı” hissi uyandırıyor.

IMG_2443

Pembe kumtaşından yapılmış olan tapınak, çok güzel ve detaylı kabartmalara sahip. Bu tapınağı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, dekorasyonundaki özen ve detaymış, bu sebeple de Khmer sanatının üst noktası olarak da biliniyormuş.

 

Bu tapınakta bir de diğerlerinde görmediğimiz “maymun tanrı” heykellerini gördük.

DSC_5933

DSC_5935

Angkor’daki tapınaklar gezimiz Banteay Srei ile son buldu. Hepsi birbirinden ilginç ve görülmeye değer bu tapınakların, sayıca çok olması bir süre sonra insanın kafasını karıştırıyor ve hepsi birbirine benzemeye başlıyor. Halbuki hepsi ayrı ayrı görülmeye değer..

Günlük turumuzun son durağı olan “Tonle Sap” gölündeki “Chong Kneas” ismindeki “yüzen köy”e gitmeye gelmişti sıra.

Banteay Srei’den yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk sonrasında, Siem Reap’in içinden geçerek Tonle Sap gölünün kıyısına ulaştık.

Bu göl, Güneydoğu Asya’da yer alan en büyük tatlı su gölü. Kurak mevsimde gölün büyüklüğü 2.500 km² iken, muson yağmurlarıyla 12.000 km² ya ulaşıyormuş. Aşağıdaki haritada gölün taşkın alanı açık mavi renk ile gösterilmiş. 200 farklı balık çeşidine ev sahipliği yapan bu göl, Kamboçya’nın toplam balık tüketiminin yarısını tek başına karşılıyormuş.

TonleSapMap

Siem Reap içinden geçip, göle ulaştığınız noktada yüzen köye kalkan tekneleri göreceksiniz, kişibaşı 20 $ ödemeniz gerekiyor. Rehberimiz Vichet için para ödememiz gerekmedi. Sonrasında yaklaşık 6 kişilik bir tekneye bindik.

DSC_5957

Yüzen köyde yaşayan halk tarafından işletilen tekneler, gruplara özel kalkıyor, başkalarıyla aynı teknede olmuyorsunuz. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonrasında yüzen köyün evleri görünmeye başlamıştı.

Tabii ki göl sadece balıklara, kuşlara ve diğer canlılara ev sahipliği yaptığı kadar belli bir nüfusu da barındırıyor. Burada ağırlıklı olarak Vietnamlı insanlar, teknelerden dönüştürülmüş evlerde yaşıyor. Balıkçılık ile geçinen ve yüzen evlerde yaşayan bu halk, bu göldeki suyu her türlü ihtiyacı için kullanıyor. Bu suda yıkanıyor, bu suyu içiyor, bu suda çamaşır yıkıyor.

DSC_5970

Suyun rengi hiç de iç açıcı değildi malesef, bu insanlara üzülmemek elde değil. Rehberimizin söylediğine göre bazılarında suyu arıtmak için cihazlar varmış.

Teknemiz bir restoranın ve hediyelik eşya mağazasının olduğu yüzen platforma yaklaştı ve tekneden indik. Burada hayatımızda ilk defa timsahlar ile tanışma fırsatımız oldu.

DSC_5978

Gölde yaşayan timsahların bir kısmını avlamış ve bir havuzun içine koymuşlardı, kaç tanelerdi sayamadım..

İsteyenler hediyelik eşya mağazasından, kurutulmuş timsah satın alabilirler :)

DSC_5981 DSC_5980

Tekneyle yanaştığımız platform iki katlıydı ve üst kattan manzarayı izleyip fotoğraf çekme fırsatımız oldu..

IMG_2454Gölde su seyiyesini gösteren işaretler var, dikkatli bakarsanız sulak mevsimde suyun ne kadar yükseldiğini görebilirsiniz, ağaçların çoğu suyun altında kalıyormuş.

DSC_6003 DSC_60022

İnsan düşünmeden edemiyor, ne hayatlar var, şimdi biraz yüzen köydeki insan manzaralarına bırakıyorum sözü…

 

Yüzen köy gezisi sonrası tuktuğa atladık ve saat 17:30 gibi şehir merkezinde rehberimiz Vichet ve tuktuk şoförümüzle vedalaştık.

Old Market ve Pub Street’te biraz turladıktan sonra erken akşam yemeği için “Red Piano”da oturduk. Khmer mutfağına ara verip margarita pizza (6 $), australian biftek (15 $) ve bira (1,5 $) ile Kamboçya’daki son yemeğimizi yemiş olduk.

Tuktuğa atlayıp otele valizlerimizi almaya gittik, saat 20:00 gibi otelden ayrıldık ve havalimanına doğru yola çıktık. Sanırım şehirdeki en yavaş tuktuk bize denk geldi.

Check-in yapmamış olduğumuz için biraz stres oldum açıkcası ama havalimanı küçük ve kolay, fazla telaşa gerek yok. Havalimanına girişte güvenlik yok, sadece check-in sonrası, pasaport kontrolü öncesi güvenlikten geçiliyor aklınızda olsun.

Havalimanında Artisian d’Angkor’un bir şubesi var, şehirdeki mağazasına göre daha uygun fiyatlı hediyelik eşyalar var gibi geldi bana, son dakika hediyelik eşya alışverişi için gözatabilirsiniz.

Böylece, tapınaklar diyarı ve gülen insanların ülkesi Kamboçya’ya hoşçakal diyerek Airasia’nın 21:45’teki Bangkok uçağına bindik ve seyahatimizin bir sonraki durağı olan Tayland’a doğru yola çıktık..

Bangkok yazıları için buraya, Koh Samui adası yazıları için buraya tıklayın lütfen :)

Leave a Comment

Yandex.Metrica